En Komik Fıkra Kimde? Hadi bakalım Anlatın...

child_play · 15 Mar 2010

evrem03' Alıntı:
Bir gün Sabancı oğlunu almış karşına, söze başlamış...
Oğlum Türkiye de en zengin biziz. Teknosa bizm, Carrefoursa bizim, İklimsa bizim...
Oğlu da" peki baba burası tamam da diğer tarafta ne yapacağız" demiş.
bunun üzerine Sabancı hiiiç merak etme oğlum, orda da İsa var Musa var.....

Töbe Ya Rabbim

Güzelmiş.

child_play · 15 Mar 2010

Oflu, Rizeli ve Bayburtlu; ortak inşaat yaparlar...

Derken inşaat yıkılır.

Rizeli ağlar:
- Gittu demirum, çeliğum...

Bayburtlu ağlar:
- Gittu kumum, çakilum...

Oflu ayak ayak üstüne atıp:
- İyi ki çimento komadık, yoksa ha bu da gideceedi. :dance: :dance: :dance:

kurbaa · 15 Mar 2010

child_play' Alıntı:
Oflu, Rizeli ve Bayburtlu; ortak inşaat yaparlar...

Derken inşaat yıkılır.
Rizeli ağlar:
- Gittu demirum, çeliğum...

Bayburtlu ağlar:
- Gittu kumum, çakilum...

Oflu ayak ayak üstüne atıp:
- İyi ki çimento komadık, yoksa ha bu da gideceedi. :dance: :dance: :dance:

süppersin walla.. Oflu olsam birazcık kızardım ama yine yırttın

Şiiişştt Oflular duymasın:wink:

child_play · 15 Mar 2010

kurbaa' Alıntı:
süppersin walla.. Oflu olsam birazcık kızardım ama yine yırttın
Şiiişştt Oflular duymasın:wink:

Teşekkürler.

:

Dikkat etmiyorum zannetme.

"walla.." ifadeni gülmekten şaşırdığını düşünerek es geçiyorum. :rofl: Bir daha olmasın.

kurbaa · 15 Mar 2010

Bende diyorum ne oldu acaba? (noldu değil) Çook pardon, birdaha olmayacaktır

Başbakan olsam bu kadar doğru konuşmaya çalışmazdım ama neyse

shedesign · 18 Mar 2010

Güzel Türkçe'mizi güzel kullanalım dimi

güzel güzel anlatalım fıkralarımızı

shedesign · 21 Mar 2010

Rus fizikciler yerin 100 metre altinda bakir tel bulduklarini, bunun ise atalarinin bundan 300 yil öncesinde telefon sebekelerinin oldugunu kanitladigini duyurdular.
Maxicep.com - iletişimin gücü Bu olaydan 1 hafta sonra amerikan gazetelerinde ilginç bir manset. amerikan bilim adamlari yerin 200 metre altinda 450 yil öncesine ait fiber optik hatlar bulduklarini, bunun ise, amerikan toplumunun ruslardan 450 yil öncesinde gelismis digital haberlesme sistemleri oldugunu söylediler.
Bir hafta geçmeden Türk gazetelerinde yeni bir manset. Türk bilim adamlari yerin 500 metre altina kadar kazdiklarini ve hiçbirsey bulamadiklarini, bunun ise atalarinin 600 yil öncesinde kablosuz (wireless) iletisim sistemlerini kullandiklarini söylediler

skyfox · 25 Mar 2010

Aslan ile boğa barda oturmuş, sohbet ediyorlardı.. Aslan bir ara saatine baktı ve telaşla ayağa kaktı;

- Geç olmuş gideyim.. Hanım bekler şimdi..

Boğa güldü;

-Koca ormanlar kralı, hanımdan mı korkacak canım?..

Aslan;

-Öyle deme!.. Beni evde bir dişi aslan bekliyor.. Seninki gibi inek değil...

özgüll · 25 Mar 2010

Son bir kaçını okudum ve harika. Yarın sabah siteye girdiğimde ilk buraya bakacağım. Teşekkürler paylaşımlara.

skyfox · 26 Mar 2010

Bir kaplumbağa ailesi piknik yapmaya karar verirler... Ama bu kararı almak beş yıllarını alır. Nereye gideceklerine karar vermek dokuz yıllarını alır. Eşyaları toplamak yirmi yıllarını alır götürür.

Evlerinin az ilerisi olan piknik yerine gitmek kırk yıllarına mal olur. Anne kaplumbağa eşyaları sepetten çıkarır ve bir de bakar TUZ yok... Ne yapacaklarını şaşırırlar. Anne kaplumbağa oğluna döner ve “Oğlum biz çok yaşlandık artık. Sen BİR KOŞU eve git tuzu kap da gel.”

Küçük kaplumbağa “Bana ne, ben asla gitmem. Gideyim de bütün yiyecekleri ben gelene kadar bitirin değil mi?” der. Anne kaplumbağa “Söz yavrum, sen gelene kadar hiç bir şeye dokunmayacağız.” der ve çocuğunu ikna eder.

Aradan elli yıl geçer çocuk ortalarda yok. Baba kaplumbağa, anne kaplumbağaya “Ben ölmek üzereyim. Bir şeyler yemem gerekiyor.” der. Anne kaplumbağa “Hayır söz verdik oğlun gelmeden hiçbir şeye dokunmak yok.” Baba kaplumbağa yalvarır, anne de acır ve sadece bir lokma yemesine izin verir.

Baba kaplumbağa tam lokmayı ağzına götürecekken, çocuk saklandığı çalıların arasından çıkıp:

“Ben biliyordum, ben biliyordum bensiz yiyeceğinizi. O yüzden gitmedim sizi buradan izledim.. İyiki de gitmemişim.” der..

:rofl::rofl::rofl:

emredb · 26 Mar 2010

Boz ayıların soyu tükenmektedir. Geriye sadece bir erkek bir dişi boz ayı kalır. Zamanla erkek boz ayıda ölür. Bunun üzerine dünya iklim kongresi olağanüstü toplanır her ülkeden bir bilim adamı temsilci olarak gider. Yapacak bir şey yoktur, bütüm bilim insanları çaresiz gözlerle dişi boz ayıyı izler. Türk bilim adamı söz ister ;
-Benim memleketimde, bir hayati abi var, en az bir boz ayı kadarda iri ve kıllı. Gideriz durumu anlatrız, ısrar ederiz, boz ayıların geleceği senin elinde deriz. 150-200 dolara hallederiz bu işi.
Bilim insanları çaresizce kabul eder bu teklifi. İlk uçakla Türkiye'ye gidilir, Hayati abi bulunur. Dertler anlatılır ;
-Hayati abi herşey sana bağlı, 150 200 dolar sen söyle rakamı, sen bizim son umudumuzsun.
Hayati abi tamam der ama üç tane şartım var der. Söyle derler ne istersen ;
- Bir öpüşmem.
- İki erkek olursa adını rahmetlik babamın adını koyacağız.
- Üç 150 dolar çok 50 den fazla vermem.

shedesign · 28 Mar 2010

skyfox' Alıntı:
Aslan ile boğa barda oturmuş, sohbet ediyorlardı.. Aslan bir ara saatine baktı ve telaşla ayağa kaktı;

- Geç olmuş gideyim.. Hanım bekler şimdi..

Boğa güldü;

-Koca ormanlar kralı, hanımdan mı korkacak canım?..

Aslan;

-Öyle deme!.. Beni evde bir dişi aslan bekliyor.. Seninki gibi inek değil...

skyfox' Alıntı:
Bir kaplumbağa ailesi piknik yapmaya karar verirler... Ama bu kararı almak beş yıllarını alır. Nereye gideceklerine karar vermek dokuz yıllarını alır. Eşyaları toplamak yirmi yıllarını alır götürür.

Evlerinin az ilerisi olan piknik yerine gitmek kırk yıllarına mal olur. Anne kaplumbağa eşyaları sepetten çıkarır ve bir de bakar TUZ yok... Ne yapacaklarını şaşırırlar. Anne kaplumbağa oğluna döner ve “Oğlum biz çok yaşlandık artık. Sen BİR KOŞU eve git tuzu kap da gel.”

Küçük kaplumbağa “Bana ne, ben asla gitmem. Gideyim de bütün yiyecekleri ben gelene kadar bitirin değil mi?” der. Anne kaplumbağa “Söz yavrum, sen gelene kadar hiç bir şeye dokunmayacağız.” der ve çocuğunu ikna eder.

Aradan elli yıl geçer çocuk ortalarda yok. Baba kaplumbağa, anne kaplumbağaya “Ben ölmek üzereyim. Bir şeyler yemem gerekiyor.” der. Anne kaplumbağa “Hayır söz verdik oğlun gelmeden hiçbir şeye dokunmak yok.” Baba kaplumbağa yalvarır, anne de acır ve sadece bir lokma yemesine izin verir.

Baba kaplumbağa tam lokmayı ağzına götürecekken, çocuk saklandığı çalıların arasından çıkıp:

“Ben biliyordum, ben biliyordum bensiz yiyeceğinizi. O yüzden gitmedim sizi buradan izledim.. İyiki de gitmemişim.” der..

:rofl::rofl::rofl:

emredb' Alıntı:
Boz ayıların soyu tükenmektedir. Geriye sadece bir erkek bir dişi boz ayı kalır. Zamanla erkek boz ayıda ölür. Bunun üzerine dünya iklim kongresi olağanüstü toplanır her ülkeden bir bilim adamı temsilci olarak gider. Yapacak bir şey yoktur, bütüm bilim insanları çaresiz gözlerle dişi boz ayıyı izler. Türk bilim adamı söz ister ;
-Benim memleketimde, bir hayati abi var, en az bir boz ayı kadarda iri ve kıllı. Gideriz durumu anlatrız, ısrar ederiz, boz ayıların geleceği senin elinde deriz. 150-200 dolara hallederiz bu işi.
Bilim insanları çaresizce kabul eder bu teklifi. İlk uçakla Türkiye'ye gidilir, Hayati abi bulunur. Dertler anlatılır ;
-Hayati abi herşey sana bağlı, 150 200 dolar sen söyle rakamı, sen bizim son umudumuzsun.
Hayati abi tamam der ama üç tane şartım var der. Söyle derler ne istersen ;
- Bir öpüşmem.
- İki erkek olursa adını rahmetlik babamın adını koyacağız.
- Üç 150 dolar çok 50 den fazla vermem.

:rofl::rofl::rofl: çok güzeller katkılarınızdan ve bu güzel fıkralardan dolayı çok teşekkür ederim