Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

herkes tasarımcıdır

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

mavisakalcik

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
14 Tem 2008
Mesajlar
161
Tepkime puanı
0
herkez kendi yeteğini kendisi oluşturur beyiyindeki oluşturup bunu yansıta bilenler sanatcıdır illaki bir diplamo alıpta ben grafikerim diyenleri cok görüyosunuzdur hatta ama hiç birşeyde anlamzlar benim söyleye bileceğim herkez kendini nasıl yetişdirdiği ve neleri bildiğidir bana diploma değil iş içrat gerektitri eğitimi tabkii şart ama tasarımcı konusunda illaki bir belge gerektirmiyor diye söyleye bilirim.
 

yoSa

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
25 Mar 2008
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
88
Yaş
40
herkez kendi yeteğini kendisi oluşturur beyiyindeki oluşturup bunu yansıta bilenler sanatcıdır illaki bir diplamo alıpta ben grafikerim diyenleri cok görüyosunuzdur hatta ama hiç birşeyde anlamzlar benim söyleye bileceğim herkez kendini nasıl yetişdirdiği ve neleri bildiğidir bana diploma değil iş içrat gerektitri eğitimi tabkii şart ama tasarımcı konusunda illaki bir belge gerektirmiyor diye söyleye bilirim.


Belki kısmen haklısınız, ancak; aşağıda değineceğim konu yüzünden tamamen haksız oluyorsunuz.

Eğitim almamış bir Grafikerin yaptıklarından-yapacaklarından pek bişey anlamak mümkün değil...Tıpkı sizin yazdıklarınızı anlamamamız gibi.

Yazdıklarınızı neden anlamıyoruz biliyor musunuz?
Yazı yazma konusunda eğitim almadığınız için.(Aldıysanızda bunu göstermediğiniz için)

Ne noktalama işareti var, ne sıralı cümleler var,imla kuralları sıfır, zaman ekleri sıfır, yüklem özneye binmiş, tümleçler at koşturuyor....

Lütfen beni yanlış anlamayın...Kendinizi iyi bir şekilde ifade ederseniz(ki burda yazı diliyle iletişim kuruyoruz), bizde düşünceleriniz iyi bir şekilde idrak ederiz...

Sizden ricam; daha dikkatli yazarak , birde yazdıklarınızı en az birkere okuyarak tartışmalara dahil olmanız olacaktır...

Saygılar...
 

Önder Adem

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
8 Eki 2008
Mesajlar
2,046
Tepkime puanı
62
Yaş
48
Web sitesi
www.istanbulletiket.com
Bu tartışma aslında hayatın birçok alanında tarih boyu süregelen bir tartşma, sadece grafikerliğe özgü bişey değil... Ve aslında kavram tartışmasıdır, fiiliyet ile ilgilenilmez, bakın size birkaç örnek vereyim... Ben bunlara etiket diyorum... İnsan etiketleri...

SİYASET
Sağcı mı, Solcu mu, Muhafazakar mısın? Ecevitçi misin, Türkeşçi misin?
COĞRAFYA
Kayserili misin, sen çok cimrisindir? Ha o mu, üj bej o, Tarakyalı, habire içer bunlar, şarap rakı ne bulursa... Ahmet bey çocuğuna Natasha bakıcı tutmuş, vay be...
****** mı, Allahsız olur onlar be... İzmirin kızları da çok güzel olurlar be abi...
MÜZİK
Arabeskçi, Popçu, Cazcı vs..
Saim Bey klasik müzik dinler o yüzden çok bilgili ve entellektüel bir yapıya sahiptir...
TİP
Mavi gözlüler bi baktı mı nazara gelirsin...
Sarışın aptal ha ha ha...
Zaten güdüklerden korkacan abi, yere yakın ya, bişey olmuyor onlara...
Abi adamın tipe baksana at hırsızı gibi...
Eğitim, Bilim, İş
Odtü'lü, Dpü'lü, Kolej mi, düz lise mi... Müdürüm birisi Hacettepeli diğeri Van 100. Yıl'dan mezun, hangisini işe alalım? (Sizce hangisi işe alınır)

Hepsinden önemlisi ve bizim konumuzla direkt ilgisi olan ise
ALAYLI mısın MEKTEPLİ mi?

Şunu demek istiyorum, galiba hepimizde bir etikete bakıp değerlendirme, kafamızda bir önyargı oluşturma ihtiyacı var.. Muhattap olduğumuz kişileri kafamızda şekilendirmek için ve sonuçlara ulaşmak için bu önyargılara ihtiyacımız var.

Hiçbirimiz "Kayserili misin? Peki dürüst müsün, çalışkan mısın, neler yaptın bugüne kadar, saygılı mısın" demeyiz.. Çünkü biz yargılarımıza, önsezilerimize güvenir ve sonucunda da "Ben dedim size abi bak Kayserili işte cimri" demek isteriz... Bununla gururlanırız...

Bu kişiler hep mi kıyafetle ağırlanır, fikirleriyle uğurlanır...

Bu kişilerin hep kavun mu olması lazım iyi mi değil mi diye dibini koklama ihtiyacı hissedelim...

Bu kişilerin CVlerinde eğitim kısmında Güzel Sanatlar Grafik Bölümü Mezunu olmak zorunda mı hep

Hiç mi çirkin İzmirli kız yok, Hiç mi dinibütün ***** yok...

Ne zaman ki bir adım ötesini görebiliriz, yani bize sunulanın ötesinde bişeyler var mıdır diye test ederiz, kişileri mantık süzgecinden geçirir ve not veririz, ne zaman ki genellemelerden uzaklaşırız, o zaman kavramlara, kelimelere, sıfatlara takılmak zorunda kalmayız... Kişilerin direk içini görebiliriz... Ne zamanki insanı insan yapan nitelikleri, erdemleri, yetenekleri vs. memleketine, saç şekline, göz rengine, dinlediği müziğe göre değerlendirmeyi bırakıp, ne olduğnu sınayarak, görerek, onu dinleyerek, icraatlarını bilerek değerlendiririz, o zaman biyerlere varabiliriz...

Ha 1.45 lik adam basketbolcu olur mu, olmaz tabi, 120 kilo adam jokey olur mu o da olmaz, 2 aylık kurs bitiren grafiker olur mu o da olmaz... Her Güzel Sanatlar mezunu iyi grafikerdir diyebilir miyiz, böyle bir genelleme yapamayız...

Ben uzun yıllar yanıma stajyer grafiker alırken en az 3 saat onları bilgisayar üzerinde denedim, hiçbirinin CV si olumlu olumsuz beni etkilemedi... çünkü CV bir karar donesi değildir... ona bakıp karar verilemez...

SONSÖZ
kardeslerim
bakmayın sarı saclı olduguma
ben asyalıyım
bakmayın mavi gozlu olduguma
ben afrikalıyım

N.Hikmet

Önce beni bi dinleyin, bi deneyin:))


Not: Bu kadar uzun yazdığım için özür dilerim, okuma zahmeti gösterenlere teşekkür ederim, şimdi bazı arkadaşlar beni etiketlemeye çalışacak, belki bir kısmı profilime bakacak:) ordan bişeyler çıkarmaya çalışacak... zahmet etmeyin... Sadece insanım...

Saygılarımla
 
Moderatör tarafında düzenlendi:

muhabir01

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
16 Eyl 2008
Mesajlar
108
Tepkime puanı
0
Kardeş ben ****** ama gayet dindar bir kişiliğim var.
Duyurulur
 

VolkanTEKiN

♫♪♪ ♫♪♪ &#9835
👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
2 May 2007
Mesajlar
14,551
Tepkime puanı
112
Bu tartışma aslında hayatın birçok alanında tarih boyu süregelen bir tartşma, sadece grafikerliğe özgü bişey değil... Ve aslında kavram tartışmasıdır, fiiliyet ile ilgilenilmez, bakın size birkaç örnek vereyim... Ben bunlara etiket diyorum... İnsan etiketleri...


Not: Bu kadar uzun yazdığım için özür dilerim, okuma zahmeti gösterenlere teşekkür ederim, şimdi bazı arkadaşlar beni etiketlemeye çalışacak, belki bir kısmı profilime bakacak:) ordan bişeyler çıkarmaya çalışacak... zahmet etmeyin... Sadece insanım...

Saygılarımla

Etiket: (sözlük anlamı) Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt.

(mecazi anlam) Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol.
(mecazi anlam) Kimlik

Kaynak: tdk.gov.tr

Bizler bahsettiğiniz yeterlilik gösterebilen kişilere grafik tasarımcı denilmesi taraftarıyız zaten. Sizin sözleriniz bizim ifade etmek istediklerimizden ve ifade ettiğimizi düşündüğümüzden farklı hiç bir yanı yoktur.

Bizler işte bu yüzden "Herkes grafik tasarımcı değildir." diyoruz.

Bu arada grafik tasarımın ne olduğunu bilmeyen birisine bu konuda "yeterliliğin" ne olduğunu sorarsanız vereceği cevaptan herkesin grafik tasarımcı olduğu kanısına varmanız şaşılacak bir sonuç olmayacaktır.
 

Önder Adem

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
8 Eki 2008
Mesajlar
2,046
Tepkime puanı
62
Yaş
48
Web sitesi
www.istanbulletiket.com
Muhabir arkadaş onların hepsi örnek:)) yazık ki önyargılar ama benim düşüncelerim değil... takılma fazla:)

Volkan bey! Ben önyargılarla, genellemelerle, sıfatlarla, yakıştırmalarla sonuca ulaşmayalım diyorum... Naim Süleymanoğlu bilmem kaç kilo kaldırırım diyince madalya takıp rekortmen ilan edilmedi, onlarca jüri önünde yaptığı için kazandı... Yani ben işin başka bir boyutu olan deneme yanılma yöntemiyle sonuca ulaşılması gerektiği taraftarıyım...

Saygılarımla...
 

yoSa

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
25 Mar 2008
Mesajlar
2,247
Tepkime puanı
88
Yaş
40
Not: Bu kadar uzun yazdığım için özür dilerim, okuma zahmeti gösterenlere teşekkür ederim, şimdi bazı arkadaşlar beni etiketlemeye çalışacak, belki bir kısmı profilime bakacak:) ordan bişeyler çıkarmaya çalışacak... zahmet etmeyin... Sadece insanım...
Saygılarımla


Bu benim profilimin detaları...

Ziyaretçi Listesi:
Bu sayfayı ziyaret eden en son 10 kişi:
çidi casmin+ farukcagla GRAFİMERVE+ HORUS husnuatik mutlu01 nagish SirOfAngels thematrix Toplam ziyaret hiti: 269

Görüldüğü üzere sizde benim profilime girmişsiniz...
Ordan ne çıkarmaya çalıştınız aceba? :) (Zahmet etmeseydiniz)
Umarım yanlış anlamaz, ne kastettiğimi doğru anlarsınız...



Şunu demek istiyorum, galiba hepimizde bir etikete bakıp değerlendirme, kafamızda bir önyargı oluşturma ihtiyacı var.. Muhattap olduğumuz kişileri kafamızda şekilendirmek için ve sonuçlara ulaşmak için bu önyargılara ihtiyacımız var.

Profilime girip,içindeki bilgilerle, kafanızda bir yoŞa canlandırdınız. (Belki bunu farkında değilsiniz)

Önyargının iyisi ve kötüsü vardır...Devamlı önyargı demeyelim bence...Kötü önyargı diye bahsedersek daha doğru olacağını düşünüyorum...(bakınız iyi eleştiri kötü eleştiri)...

Söylediklerinizin bi çoğuna katılıyorum...Katılmadığım noktalarda var tabiki...Bu sıfatlara , kavramlara, cümlelere diye devam ettiğiniz konuda size katılmıyorum , zira kişi kendini ifade edebilecek ki toplumda yer edinebilsin...Etrafınıza bir bakın...
Dikkat çekiyorsanız etikette taşıyacaksınız:) (iyi-kötü etiket)

Saygılar...
 
Son düzenleme:

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
herkez kendi yeteğini kendisi oluşturur beyiyindeki oluşturup bunu yansıta bilenler sanatcıdır illaki bir diplamo alıpta ben grafikerim diyenleri cok görüyosunuzdur hatta ama hiç birşeyde anlamzlar benim söyleye bileceğim herkez kendini nasıl yetişdirdiği ve neleri bildiğidir bana diploma değil iş içrat gerektitri eğitimi tabkii şart ama tasarımcı konusunda illaki bir belge gerektirmiyor diye söyleye bilirim.

Sayın Mavisakalcik,
Yukarıdaki cümleleriniz Türkçe yazım hatalarıyla dolu. Doğrusu şöyle olmalıydı;

Herkes kendi yeteneğini kendisi oluşturur. Beynindekini oluşturup bunu yansıtabilenler sanatçıdır. İlla ki bir diploma alıp da ben grafikerim diyenleri çok görüyorsunuzdur hatta, ama hiç birşey de anlamazlar. Benim
söyleyebileceğim herkes kendini nasıl yetiştirdiği ve neleri bildiğidir. Bana diploma değil,icraat gereklidir. Eğitim tabii ki şart ama tasarımcı konusunda illa ki bir belge gerekmiyor diye söyleyebilirim.

Sayın mavisakalcik,
1-Herkesin kendini nasıl yetiştirdiği ve neleri bildiği önemlidir diyorsunuz.
2-Diploma değil , icraat lazım diyorsunuz.
3-Eğitim şart ama diploma gerekli değil diyorsunuz.

Kısaca ainesi (aynası) iştir kişinin lafa bakılmaz diyorsunuz.
Nice diplomalılar gördük bir işe yaramaz, nice dipomasızlar gördük çok başarılı işler yapıyorlardı demek istiyorsunuz.

Peki diplomayı kenara koyduk.

Ama eğitim de gereklidir diyorsunuz.

Bir çelişki doğuyor;
Diploma çok lazım değil ama eğitim lazım...

Peki bu eğitim nasıl bir eğitim olmalı? Diplomasız ve BELGESİZ bir eğitim mi olmalı?

Daha hatasız bir Türkçe ile yazarsanız daha rahat anlarız.

Saygılar.
 

Nüket HOTALI

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
27 Ocak 2008
Mesajlar
1,139
Tepkime puanı
35
Yaş
52
Web sitesi
www.hotali.com.tr
Konu konu dışına çikmiş, kişisel sürtüşmelere doğru yol almış...
Konuyu hatirlamak ve öz noktaya dönebilmek için yazıyorum....
Grafik tasarım eğitimi, ilgili okularda verilir.
Örnegin,
Meslek Liseleri Grafik Tasarım Bölümü,
Anadolu Güzel Sanatlar Liseleri Grafik Tasarım Bölümü,
Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü,
Hatta birde öğretmeni yetişiyor,
Eğitim Fakültesi, Mesleki Eğitim Fak. Grafik Tasarım Öğretmenligi
gibi....
Bu okulara özel yetenek sınavı ile çok az ve yeterli yetenekte öğrenci aliniyor...
Genelikle 10, en fazla 20 kişilik sınıflar oluyor. Nedeni ise konunun uygulamalı olmasıdır....Daha fazla öğrencini yetişmesi uygulamayi olumsuz etkiliyecektir...
Bu eğitim süreci sadece Türkiye'de uygulanmiyor... Dünya tasarımcılarıda benzer süreci yaşiyor.. ama ne hikmetse bir tek Türkiyede bu eğitimi alamayan kocaman bir kitle, oluşturduğu acindirma tarzi ile (okuyamadım param yoktu ama kursa para verebiliyorum gibi) kendi zininde grafiker olduğu yalanına innaniyor...Şimdilik ekonomik olduğunu sanan cahil patronda bu yalana göz yumuyor. Derler ya, insanlar kendi yalanına inanırmış bu buna benziyor... operetorüm demek bukadar utanç verici olmamalı....Gerçekten iyiseniz, okullar torpille öğrenci aliyor yalanının arkasınada sığınmayınız... Buyrun, yeterliyseniz sizde sınavlara girin... elbette şunun bilinci ile, sınavda size bilgisayar program bilginiz sorulmuyacak....DİKKAT....
Okullardan yeni mezun gençliğin hevesini kırıp, morali bozmaktan vazgeçmenizi rica ediyorum ... İş yerime yeni mezun adam geldi bişe bilmiyor (kastettiginiz bilgisayar programi yada renk ayarimi bilgisi olmalı) cümlenizin hata olduğunun farkina varin.Yeni mezunun, bildikleri sizin bilmediginiz bambaşka şeyler. Onların tecrübe kazanması için fırsat tanıyın... Çünkü onların yatarcilik yetileri sizlerden çok daha parlak...Çünkü gördüklerini çizebiliyorlar...
Ayrımım alaylı yada okullu degildir.... AYRIMIM ÇİZEBİLEN, GÖREBİLEN, YARATICI yada PROGRAM ESİRİ biçimindedir....
Bu konunun beni sinirlendirdiği kesin.... aşilamiyor bir türlüde :) Asrasif bir tip olarak taninmami sağlıyor. susayım demiştim oysaki...
 
Son düzenleme:

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
Değerli Arkadaşlar;
Şunu önemle belirtiyorum ki alaylı mektepli ayrımında tahsil, eğitim, diploma gibi konuları her şeyin üzerinde tutuyor değilim.

Lakin inkar edilmemesi gereken şeyler olarak da görüyorum.

Tahsil cehaleti alır merkeplik baki kalır demişler.

Biz CEHALETİN SAVUNULMASINA karşıyız.

Biz insanlara değil, cehalet üreten sisteme karşıyız.

Biz merkepe merkep, ata at, koyuna koyun, kurta kurt denmesini istiyoruz. Hele koyun postu giymiş kurtlara aman dikkat diyoruz.

Dikkat ettiyseniz her platformda gerçeklerin gün ışığına çıkması konusunda bıkmadan usanmadan yazıyoruz. Kurtların koyun postunu sıyırmaya çalışıyoruz.

Her şeyin başı yetenektir, eğitim olmasa da olur diyenlerle tartışıyoruz.

“Diploma da ne ki” diyenlere; eğitimin, kültürün ve aydın olmanın meziyetlerinden bahsediyoruz, her defasında grafiker kültürlü olmalıdır diyoruz, Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür, diyen Atatürk’ün bu sözünü hatırlatıyoruz…

Bilgisayar operatörüne karşı değiliz, ama kendilerini grafiker zannetmelerine karşıyız. Yoksa operatörler, gerçek grafikerlerin en büyük yardımcılarıdır.

Nüket hanım diyor ki;
1-Operatörler kendi yalanlarına kendileri inanmasın, grafiker olduklarını dile getirmesin.
2-Kurnaz ve cahil patronlar bu yalanlara göz yummasın ve çıkarları var diye desteklemesin.
3-Operatörüm demek, utanılacak bir şey değildir.

(hastabakıcıyım, hemşireyim, inşaat kalfasıyım, eczacı kalfasıyım demenin kötü bir şey olmadığı gibi)

Ve kendisine katılıyorum.

Belki şunu ilave edebilirim; resim çizebilmek ve çizememek konusu apayrı bir tartışma konusudur. Teknik ve çok detay bir konudur. Usta grafikerlerin bunu tartışmalarında büyük fayda vardır. Resim çizemeyen fakat görebilen, yaratıcılığı olan grafikerler de başarılı olabilmektedir. Zaten görebilen kişi resim gözüne sahiptir ama el ile çizim becerisi olmayabilir. Elbette resim çizebilenlerin avantajı daha büyüktür. Program ise yardımcı tasarım unsurudur, bunu temel tasarım unsuru olarak göstermek GRAFİK SANATINA İHANETTİR.

Şimdi bir çok alaylı grafikeri memnun edecek bir yazıyı aşağıya alıyorum.

Değerli grafik tasarımcısı Ali Tekin Çam dostum; alaylı-mektepli ayrımının nereden kaynaklığını açıklıyor.

Ben de aynı fikirleri paylaşıyorum.

Çünkü ben de üniversiteye girmeden tabelacı çıraklığı yaptım, hem alaylı hem mektepliyim. Dev gibi tabelaları taşıdım, az hamallık ve uşaklık yapmadım, dükkanı ben süpürür sobayı ben yakardım. Ama meslek öğrendim.

Eğitimin bir yönü de budur.

İki aylık kurs bitirip grafiker olmadım. İki aylık kurs bitiren alaylı da değildir, grafiker de değildir. Grafikerlik bu kadar UCUZ ve BASİT değildir…

Faruk Çağla

Birlikte okuyalım (yazı Gra-list.yahoogroups.com'dan alınmıştır);

xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx xxxxxxxxxxxxx

Kavram kargaşasını önleme adına minik bir katkıda bulunmak istiyorum:
Alaylı ile kurs mezunları sakın ha sakın birbirine karıştırılmasın lütfen. Aynı şey değildir çünkü.

Alaylı demek, birinin alayından yetişenlere denir.

Kelimenin kökenine değinecek olursak eğer; Osmanlı'nın son dönemlerinde Avrupa'da ki ilerlemeler görülünce, artık askeri eğitimin de okullaşması gerektiği anlaşıldı. 20.yy. başında osmanlı ordusunda harp okullarından mezun subaylar ile ordu içinde kalarak ilerlemiş fakat herhangi bir okul eğitimi olmayan subayları ayırt etmek için kullanılmış; harp okullarından mezun olmamış subaylar alaylı olarak adlandırılmıştır. (Alaylı; Antalya ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köydür,.. gibi bir tanım da vardır, ama konumuz dışı olduğundan değinmeyeceğim.)))

Asker bir millet olmamızdan mıdır, nedir? Bu başlık; sanat ve zenaat içeren meslekler için de benimsenmiş ve kullanılmıştır. Bir ustaya cıraklık etmiş, mesleginin inceliklerini o ustadan öğrenmiş, usta-çırak ilişkisiyle çekirdekten yetişmiş olanların tanımıdır alaylılık. Bizim kültürümüzde de önemli bir yere sahiptir.

Mesleğimizle ilgili olarak; mektepli ustaların genelinin de alaylı bir geçmişe sahip oldugunu parantez içinde belirteyim.

Kurs mezunları ise bu tanıma uygun değildir.

Saygılarımla

Ali Tekin Çam
 
Son düzenleme:

aquarius34

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
14 Ağu 2007
Mesajlar
3
Tepkime puanı
0
eğitim şart

1. Konunun başından beri eğitimin değilde yeteneğin ve deneyimin şart olduğunu savunan arkadaşların hiç birinin esasında eğitimsizliği savunduğuna ben inanmıyorum. Aslında konu eğitim şart mı değil mi? meselesi olamaz. Aklı başında hiç bir insan eğitimin gerekli bir şey olmadığını düşünemez bile. Peki o zaman sorun nerede?
Sorun eğitim anlayışımızda aslında.
İki kişi düşünün; biri lise bitirmiş. Çok zeki olmasına hatta üniversiteyi kazanmasına rağmen bi şekilde okuyamamış. Ama hayatı hep öğrenmekle geçmiş. Mesleki konularda onlarca siteyi, yüzlerce kitabı, yüzlerce dergiyi taramış. Üniversitede okutulan dersleri gerek internetten gerek bu işin duayenlerinden sorarak öğrenmiş ve zaten var olan yeteneğini olabildiğince işlemiş.
Bütün bunlara rağmen bu kişiye filanca üniversitenin filanca fakültesinden mezun olmadığı için EĞİTİMSİZ denilmiş.
Diğer kişi x üniversitesinden hiç bir şey öğrenmeden mezun olmayı başarmış ve kendisine EĞİTİMLİ denilmesini sağlamış. Allah aşkına burda bi çelişki yok mu sizce?

2. Eğitimli olup samimi ve dürüst arkadaşlar lütfen alınmasın, şimdi söyleyeceklerim gördükleri eğitimi bir koz olarak kullanıp yok eğitim olmadan grafiker olunmaz bilmem ne gibi saçma sapan iddialarla mesleğin kendi tekellerinde olduğunu zannedip kafalarına göre meslek dağıtmaya çalışan arkadaşlaradır:
Öncelikle eğitimli insan çağın getirdiği imkanları kullanmayı bilen insandır. Hem eğitimli olduğunuzu iddia ediyorsunuz hem yaşadığınız çağa ait bir fikriniz yok. İnternet çağında yaşıyoruz ve öyle araçlar gelişti ki bütün dünya artık parmaklarınızın ucunda. Ulaşamayacağınız bilgi adeta yok gibi. Hatta biraz fazla zeki olanlar ülkelerin gizli istihbari bilgilerine, şirketlerin gizli hesaplarına bile ulaşabiliyor (bunlar yanlış şeyler tabiki). Bir tıkla bilmem hangi Profosörün dersini takip edebiliyorsunuz, isterseniz yabancı sitelerden dersleri ingilizce takip edebiliyorsunuz.
Ve siz bana diyorsunuz ki hayır kardeşim sana eğitimli denmesi için her gün sabah kalkıcaksın otobüs durağına gideceksin filanca arabayı bekliyceksin, filanca okulun önünde ineceksin ve o kocaman kapıdan girip bütün gününü orada geçireceksin... almıyım teşekkür ederim.

3. Bütün bunlar işin cilveleridir arkadaşlar. Aslolan nedir biliyormusunuz? Gerçekten ortaya birşeyler koyabiliyormuyuz, hayata bir artı değer katabiliyormuyuz? Eğer bunu yapabiliyorsak ne mutlu bize...

Sözün özü şudur ki bizler yok eğitimli yok eğitimsiz diye birbirimizi yiyeceğimize pozitif fikirler üreterek birbirimizin açıklarını kapatmaya çalışmalıyız, birbirimizin gelişmesine katkıda bulunmalıyız...
Her şeyden önce birbirimizi sevmeliyiz. Vesselam.
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
Eğitim şart ise nasıl bir eğitim şart?

Sayın Nüket Hotalı eğitim veren okulları saydı...

Eğitim nasıl olmalı?
Diploma için mi?
Öğrenmek için mi?

Yoksa her ikisi için mi?

Bir okuldan süper öğrenmiş biri de çıkar, kafası kalın öğrenmemişler de çıkar.

Okulda vasat olan öğrenci piyasada süper de olabillir.

Ama bunlar istisnadır.

Biz genel kuralları konuşalım.
Nasıl bir eğitim? Öğrenmek? Diploma?

1980 de fakülteyi bitirdim, 28 yıl geçti bu güne kadar kimse diploma sormadı.
(15 gün önce üniversiteye hoca olarak girerken sordular, bir tek o oldu, başka yok)

Ama CV lerimde belirttim ve diplomalı grafiker isteyenler oldu, diploma istediler ama hani göster diplomanı demediler, inandılar.

Hiç bir şey bilmeden okul mezunu olup da diplomanın arkasına sığınanlara da karşıyım, diploma gereksizdir diyenlere de...

Bunun ortası, makul ve mantıklı orta yolu yok mudur...?

Sanırım Ali Tekin Çam bunu söyledi de kimse dikkat etmedi...

Mektepli olmak da bir eğitimdir, alaylı olmak da...

Bir öğretmenden feyz almak da eğitimdir, bir ustanın çıraklığını yapmak da...
Otobüs, minibüs ile elde çanta okula gidip derse girip, kitap, defter kalem ile de eğitim var...
İnternet ile, evinden, vapurdan bağlanarak grafikerler.net gibi sitelere girerek de eğitim almak var.

O mu bu mu, yoksa ikisi de mi?
Evet, Mektepli olmak da bir eğitimdir, alaylı olmak da...

Eeee, neyi tartışıyoruz?

Aslında, eğitimin nasıl olmasını tartışmalıyız...

Alaylı mektepli konusunu değil.

(İsmail Ev kardeşime de sordum, eğitim nasıl olmalı ? diye. İyi bir cevap yazmış özelden, umarım buraya da yazar.)

Üniversitede geçen yıl freehand okumuşlar 1 yıl boyunca... Ne freehand kullanabiliyor ne tasarım yapabiliyorlar.

2 aylık kurs bitiren programı biliyor ama tasarım bilmiyor, bu üniversiteliler ikisini de yarım biliyor, ya da hiç bilmiyor.

Diyelim ki, birbirimizi çok seviyoruz...

Bu sorunları nasıl çözeceğiz? Hadi sevgiyle çözelim...
 
Son düzenleme:

Önder Adem

👑Efsanevi Grafiker👑
Katılım
8 Eki 2008
Mesajlar
2,046
Tepkime puanı
62
Yaş
48
Web sitesi
www.istanbulletiket.com
Eğitim şart ise nasıl bir eğitim şart?


1980 de fakülteyi bitirdim, 28 yıl geçti bu güne kadar kimse diploma sormadı.
(15 gün önce üniversiteye hoca olarak girerken sordular, bir tek o oldu, başka yok)

Ama CV lerimde belirttim ve diplomalı grafiker isteyenler oldu, diploma istediler ama hani göster diplomanı demediler, inandılar.

Faruk hocam çok özür dileyerek şunu belirtmek istiyorum. Yazınızda diplomalı grafiker isteyenler oldu, diplomam var mı diye bakmadılar bile demişsiniz... Bence can alıcı nokta bu.. Yıllarca dirsek çürüt, binbir zorlukla eğitim almaya çalış, sonra ÖNYARGILI birisi dipolamalı grafiker arasın, bulsun ama bunun ne kazandıracağını bile bilemesin, kişinin diplomalı olup olmamasının senin için bir önemi olmayacaksa ne diye bunu ararsın... Güzel döşenmiş CV ye mi ihtiyacın var, kalifiye elemana mı, yoksa bir sanatçıya mı... Bir tabak bulgur altın kapta gelse n'olur, tahta tabakta gelse n'olur, vitamini mi artar... Sakın ola ki burada diplomalı diplomasız ayrımı yapıp birilerini küçümseme şeklinde bir tutum sergilediğim izlenimine kapılmayınız... Ama bu işte bir yanlışlık yok mu hocam?

Acaba bunun sebebi grafikerim diyip kendini pazarlamaya çalışan acemi insanları ayıklamak adına yapılmış bir filtreleme olabilir mi? Peki bir diplomaya sahip olmayan profesyonel alaylılar n'olacak? Bu filtreleme doğru mu? Bu ayrım başka türlü yapılamaz mı? Bunlar gerçekten merak ettiğim sorular hocam... Aydınlatırsanız sevinirim...

Not: Son 3-5 senedir Türkiye'de onlarca grafikerlik kursu binlerce kursiyer mezun etmiş, yine onlarca üniversite bir o kadar mezun vermiş, bunun yanında bilmem kaç genç biryerlerde çıraklık yapıp kendini öyle ya da böyle yetiştirmiş olmasına rağmen şu anda grafik piyasasında ciddi bir kalifiye eleman sıkıntısı var... 2004 yılında çalıştığım firmada grafiker alınması için ulusal bir gazeteye ilan verilmiş, 40-50 başvuru olmuş, bunlar elemler sonucu 8-10 a düşmüş, mülakat ve deneme süresi sonucu kalan arkadaşlar da elenmiş ve ben 1 kişi bile bulamamıştım. 2 ay elemansız kalmıştık.

Saygılarımla
 

farukcagla

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
30 Ocak 2008
Mesajlar
127
Tepkime puanı
2
Web sitesi
www.fcagla.com
Faruk hocam çok özür dileyerek şunu belirtmek istiyorum. Yazınızda diplomalı grafiker isteyenler oldu, diplomam var mı diye bakmadılar bile demişsiniz... Bence can alıcı nokta bu.. Yıllarca dirsek çürüt, binbir zorlukla eğitim almaya çalış, sonra ÖNYARGILI birisi dipolamalı grafiker arasın, bulsun ama bunun ne kazandıracağını bile bilemesin, kişinin diplomalı olup olmamasının senin için bir önemi olmayacaksa ne diye bunu ararsın... Güzel döşenmiş CV ye mi ihtiyacın var, kalifiye elemana mı, yoksa bir sanatçıya mı... Bir tabak bulgur altın kapta gelse n'olur, tahta tabakta gelse n'olur, vitamini mi artar... Sakın ola ki burada diplomalı diplomasız ayrımı yapıp birilerini küçümseme şeklinde bir tutum sergilediğim izlenimine kapılmayınız... Ama bu işte bir yanlışlık yok mu hocam?

Acaba bunun sebebi grafikerim diyip kendini pazarlamaya çalışan acemi insanları ayıklamak adına yapılmış bir filtreleme olabilir mi? Peki bir diplomaya sahip olmayan profesyonel alaylılar n'olacak? Bu filtreleme doğru mu? Bu ayrım başka türlü yapılamaz mı? Bunlar gerçekten merak ettiğim sorular hocam... Aydınlatırsanız sevinirim...

Not: Son 3-5 senedir Türkiye'de onlarca grafikerlik kursu binlerce kursiyer mezun etmiş, yine onlarca üniversite bir o kadar mezun vermiş, bunun yanında bilmem kaç genç biryerlerde çıraklık yapıp kendini öyle ya da böyle yetiştirmiş olmasına rağmen şu anda grafik piyasasında ciddi bir kalifiye eleman sıkıntısı var... 2004 yılında çalıştığım firmada grafiker alınması için ulusal bir gazeteye ilan verilmiş, 40-50 başvuru olmuş, bunlar elemler sonucu 8-10 a düşmüş, mülakat ve deneme süresi sonucu kalan arkadaşlar da elenmiş ve ben 1 kişi bile bulamamıştım. 2 ay elemansız kalmıştık.

Saygılarımla

Meleklerin Efendisi kardeşim,

Yazılacak çoook şey var. Bir paragrafta temas ettiğin konunun bendeki cevabı bir sayfa. 3 paragraf yazmışsan 3 sayfa cevabım var.

Bu benim gevezeliğimden değil, konunun öneminden ve büyüklüğünden. Dünyanın hiç bir yerinde bir satırlık soruya bile 1 satırlık cevaplar verilmiyor.

Bütün söyleşileri okuyunuz, bir satırlık soruya bile en az bir paragrafla cevap veriliyor, bazen iki, bazen 3 paragraf tutuyor.

Mahkemelerde bile 3 sayfalık iddianame ve suçlamalara en az 15-20 sayfalık cevap ve savunma vermek icap ediyor.

Şimdi; kısaca cevap vereyim;

1-Diploma istemediler, yaptıklarıma baktılar, beğendilerse işe aldılar.
2-Diploma sordular, görmediler, var dedim, inandılar, diplomanı göster demediler, yine yaptıklarıma baktılar. Beğendilerse işe aldılar.
3-Diploma sordular, CV'mi gördüler, sen bize 2 numara büyük gelirsin biz daha boyumuza göre adam arıyoruz dediler (ki bu çok oldu). Mesleği fazlasıyla bilince de işsiz kalıyorsun , az bilince de... (Bu da çok ilginçtir, piyasanın ucuzlatıldığını gösterir)
4-Bu işte bir yanlışlık vardır. Bu yanlışlık ŞUDUR; Patronların büyük bölümü eğitimsizdir, hangi göreve hangi eleman alacağını bilmiyorlar.

Ben BU SİTEDE İLGİNİZİ ÇEKEN, ACAYİP ve KUSURLU ELEMAN İLANLARINI belirtiniz gibi bir KONU AÇMAK istiyorum.

Bu konu açılırsa, gelen ilanlardan görülecek ki yüzde 70 oranında yanlış ve tuhaf ilan veriliyor ve çoğu da kalitesiz grafiker, ucuz eleman isteyen ilanlar. Deneyelim görelim, iddiasına varım.

5-Diploma istenmesinin nedeni, kendisini hak etmediği halde grafikermiş gibi gösteren kişileri elemektir elbette, ama bu düşünceniz ANCAK ALMANYA'da doğru olabilir.

Çünkü; bizim ülkede diplomayı ancak iyi ajanslar ister... İyi ajans dışında kalanlar, küçük ve orta boy ajanslar, matbaalar vs. daima iki şeyi ister; yetenekli olmak ve filanca programları seri-hızlı kullanmak...

Onlar eğitim istemez, diploma istemez ve aslında TASARIM istemez.

6-KISACA, BENDEN DİPLOMA istenmeyişinin bir nedeni de budur...

7-AYRICA, diploma; bir yönüyle de PAHALI eleman demektir, ucuzcu patronun işine gelmez. Tasarıma pahalı fiyat çeken pahalı ajans pahalı adam alır.

8-Her PAHALI GRAFİKER DİPLOMALI mıdır? DİPLOMASIZ PAHALI grafiker yok mudur? Sizin sorunuz; "Peki bir diplomaya sahip olmayan profesyonel alaylılar n'olacak? Bu filtreleme doğru mu? " Elbette piyasadan yetişmiş ilk okul mezunu alaylı ustalar da vardır, grafik bölümü mezunu olmayıp, mimarlık mezunu olan daha tahsilli ama grafik diploması olmayan ustalar da vardır. Bunun filtrelenmesi ancak grafik diploması ile olmaz.

Bunun filtrelenmesi AVRUPA ülkelerinde 2 yolla olmaktadır;

a) Mektepli hocalardan oluşmuş bir kurul (ki bizdeki gibi çoğu palavra grafik hocası değil, gerçek usta hocalardan oluşmuş bilimsel ve sanatsal bir kurul) bu kardeşimizin tüm yapıtlarını inceler, bu eserlerin ona ait olduğuna kanaat getirir ve bir küçük sınav yaparak ona ustalık belgesi veya meslekte yeterlilik sertifikası verir. BU ise üniversite diplomasına eşittir. Böylece mektepli-alaylı FARKI ORTADAN kalkar. Sorun gider, kavga biter.

b) Alaylı grafikeri yetiştiren USTA, bu kişi benim çırağımdır der, onu ben eğittim, o benim yanımda kalfa oldu der, ben onun usta olduğuna KEFİLİM der. BU bizim TIPKI eski LONCA SİSTEMİMİZE benzer. Dergahlarda, tekkelerde, loncalarda ustanın veya hocanın EL VERMESİNE benzer metoddur. Bizdeki CENAZE NAMAZINDA "bu kişiyi nasıl bilirdiniz" sorusuna benzer, ve yine bir kişiyi bir işe teklif ederken bizdeki "ben ona kefilim" dememize benzer. Biz bunların bir kısmını UNUTMUŞKEN, batılılar HALEN uygulamaktadır. İşte ustası tarafından usta olduğu teklif edilen bir kişi, ortaya hiç bir eser koymadan, ustalık sınavına girer, ama bir usta tarafından aday gösterilmesi şarttır, kendisi baş vuramaz. BU DA USTASINA bağlılığı ve saygıyı gerektirir. Ustasını kızdıran çırak, ömür boyu kalfa kalabilir, ustalığa aday gösterilmez. Ya da ustasını terk ederse sertifikasız iş yapar ve daha az ücret alır. Yani usta değil, kalfa ücretiyle iş yapar. Almanyada bunu düzenleyen yasalar vardır. Grafikerlerin kartvizitlerinde diplomalı grafiker diye yazarsa onun ücreti daha çoktur. Diplomalı mühendis, diplomalı tekniker diye de kartvizitlerinde belirtilir.

Bakın gördünüz mü, yazı yine uzadı. Belki de ben kısa yazamıyorum. Mesela bu yazımın kısa yazılmış hali;

Türkiye farklı bir ülke, bu diploma konusunu Avrupa çözmüş, onların sistemleri farklı...

şeklinde olabilirdi, ve anlayan anlardı.

9-Bu konularda ben çok araştırma yaptım. Grafikerler Meslek Birliğinin kurma girişimlerim oldu. ABD'den grafikerlerle yazıştım. Alman Grafikerler Meslek birliğinin tüzüğünü aldım, inceledim. Elimde Fransadaki fotoğrafçıların mektepli ve alaylı durumlarına göre nasıl diploma (veya yerine geçecek sertifika)aldıklarını gösteren hukuksal belgeler var. Türk avukatların bu konudaki incelemeleri var. Gerekli konular açılırsa veya ilgili sorular olursa herkesle paylaşırım.

10- Çok duyduğumuz bir yakınma vardır;
Sadece grafik sektöründe değil, plastik imalatçıları sektöründe, demir çelik sektöründe, ahşap işleme ve mobilya sektöründe ve daha bir çok sektörde bütün sanayiciler diyor ki;
“YETİŞMİŞ KALİFİYE ELEMAN BULAMIYORUZ. MİLLET İŞSİZ ama ELEMAN BULAMIYORUZ. HER işi YAPARIM diyen ELEMAN çok AMA, bir işi İYİ YAPARIM diyen eleman YOK."

Bu konu sizin ;
"2004 yılında çalıştığım firmada grafiker alınması için ulusal bir gazeteye ilan verilmiş, 40-50 başvuru olmuş, bunlar elemler sonucu 8-10 a düşmüş, mülakat ve deneme süresi sonucu kalan arkadaşlar da elenmiş ve ben 1 kişi bile bulamamıştım."

şeklindeki şikayetinize ÇOK benzemektedir veya aynısıdır.

GRAFİK TASARIM sektöründe de İYİ ve KALİTELİ TASARIMCI yok denecek kadar azalmıştır.

BUNUN NEDENİ 2 AYDA GRAFİKER YETİŞTİRDİĞİNİ iddia eden kurslar değildir. O KURSLARA , O BOŞLUĞU doldurma şansı veren ve grafik eğitiminde BOŞLUK YARATAN yanlış EĞİTİM SİSTEMİDİR ; üniversiteler, meslek yüksek okulları grafik sanatını layık olduğu şekilde ele alıp mükemmel bir eğitim verseler;

2 aylık kurslardan grafikten anlamayan grafikerler yetişmeyecektir bu bir.

Bunlara iş veren, diploma aramayan, tenek ve program bilgisi isteyen, grafikten anlamayan cahil patronlar bu kadar etkili olmayacaktır bu iki.

2 ayda grafiker yetiştirdiğini iddia eden Grafik kursları bu kadar çoğalmayacak ve daha kontrollü ve disiplinli eğitim vereceklerdir, bu üç.

Kendilerini grafiker sananlar azalınca, onların usta grafikçilerin ekmekleriyle oynama meselesi de azalacak, gerçek grafiker gerçek değerini bulacaktır, bu dört.

Gerçek usta ustalığına tekrar kavuşunca, yanına gerçek çıraklar alabilecek ve gerçek bir usta-çırak ilişkisi TEKRAR sağlıklı olarak KURULABİLECEK, bu da grafik eser kalitesini daha da yükseltecektir, bu beş.

Okullarda daha kaliteli öğretmenler ile, daha kaliteli eğitim verilmesi sayesinde; saçma sapan kursların azalması, eksik ve yarım grafiker mezun edilmesi, denetimsiz kurslara piyasanın terk edilmesi son bulacak ve iyi grafiker mezun edilmesiyle iyi usta adayları oluşturulacak, bu iyi eğitimli kişiler cahil patronlar ve geleneksel yanlışları devam ettiren piyasayı da etkileyerek GRAFİK SANATINDA TOPTAN BİR KALİTE ve ÜCRET ARTIŞINA neden olacaktır bu altı...

Yukarıda bahsettiğim, diplomasız ustaları sertifikaya kavuşturacak sınav ve ustalık belgesi sistemi işletilirse; diplomalı-diplomasız ayrımı yok edilecek, alaylı mektepli olma durumu rekabetten dayanışmaya dönüştürülecek, gereksiz sürtüşmeler ve gizli küskünlükler yok edileceltir, bu yedi!!!

Bundan, başta sanayiciler, sonra grafik sanatı kazançlı çıkacak, daha iyi grafik eserler üretilecek, ülkemiz, milletimiz ve devletimiz kazanacaktır, bu sekiz...

BUNLARIN ÇÖZÜM YERİ DEVLETTİR, GRAFİKERLERİN tek YUMRUK OLARAK bu sorunlarını DEVLETE anlatıp, çözüm için kurallar ve sınırlar getirilmesini istemelidir.

Unutmayalım her millet, layık olduğu devlet ile yönetilir.

Grafiker milleti, bu sıkıntılarını devletine anlatmalıdır ve benim yaptığım gibi çözüm yollarını göstermelidir.

Bunu yapmazsa şikayet eder durur, bir şey değişmez.
Grafiker milleti, birbiriyle uğraşacağına bu sorunların çözümüyle uğraşmalıdır.

Küçük adamlar kişilerle, büyük adamlar fikirlerle uğraşır.

Saygılar sunarım.
Faruk ÇAĞLA
 
Son düzenleme:

zozz

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
20 Eki 2008
Mesajlar
131
Tepkime puanı
2
Şu tasarım grafik tartışması olayına çok rastlıyorum bu sitede. bir kısım ısrarla kendini grafik tasarımcı görmekte . diger kısımsa grafiker. Hangisi okullu hangisi değil anlayamadım.
Önce bu konuda anlaşmanız lazım. sonuçta müşterinin gözünde hepiniz aynısınız.( maalesef kan emicisiniz.)önce kendi ağırlığınızı koyun sistem anlayışının üstüne.Müşterinin kafasındaki Grafiker anlayışının.
Bence bunun eğitimi yoktur. Bir şaire bana şiir yazmayı öğret diyemezsin. Sadece kafiyeleri gösterebilir. İçindeki ahengi, ilhamı karşıya nasıl aktarsın?
yada birine şiir yazmayı öğretemezsin .Bu içten gelen bir duygudur.yoğunlaşmadır.
Aranızdan kaç kişi sakin denizi izlerken harikalar yaratabiliyor. Ya da boş bir duvar karşısında?

Senelerdir bu işlerin içerisindeyim.Web programcı, programcı,web standartları danışmanı, asp coder, veritabanı uzmanı, ayrıca sistem uzmanıyım . vsvs metrelerce uzar gider . Ambalaj sektörünün her aşamasında emeğim vardır. Ama sadece programcılık okudum. Grafik bölümü falan da yoktu bizim zamanımızda. Benim diyen grafikerleri de siler tekrar çizerim. Avrupa’nın bir çok yerinde, yurt içi ve yurt dışında birçok tasarımlarım mevcut. Bunun yanı sıra büyük web sistemleri projeleri tasarlamakta kodlamaktayım. Ayrıca Microsoft eğitimi ve Cisco eğitimi dahil!.Uzmanım dediğim Artproyu bir çoğunuz duymamışsınızdır bile. Gelelim konuya
bunlar için esinlendigim üstadım lise mezunudur!

Devam,,,,
.(Edep, Ahlak Toplum karşısında duruş vs Hariç!)okulun öğrenciye verdiği tek şey giriş aşaması .zaten onu da 6 ay otur kendinde geliştirirsin. (hele hele internet gibi bir güç varken elinde.)gerisi size kalmış .
biz zamanında on satır çıktı için sayfalarca kodlar yazarken şimdi iki tıkla yapan programlar mevcut. Zaman geçmekte. Sistemler her geçen gün kendini yenilemekte.

okul size kaos anında ne yapmanız gerektiğini gösteremiyor.
hata anında; “anında müdahale”yi nerelerde yapmanız gerektiğini gösteremiyor.geri gelen bir projede şirketi “en az masrafla nasıl kurtarırırım” ı ögretemiyor. Kendini akıllı sanan müşterilere karşı nasıl projeler sunmanızı öğretemiyor. vs vs vs.. tüm bunların hepsi pratik gerektiriyor. Ben okulunu okudum derseniz başkası da size gelip ben Adobe sertifikalıyım der.O ana kadar yaptığınız emek verdiğiniz her işi hiçe sayarak. Yada Microsoft sertifikalıyım der. Tüm programcıları hiçe sayarak.
Zaman geçmekte.Artık internet var. Farkında olmasanızda artık herkes grafik tasarımcı. Herkes programcı. Artık herkes yerbilimi yada faylar hakkında yorum yapabiliyor. Çünkü bilgisi var. Açıyor google a soruyor! Ya da birçoğunun genel kültür bilgisi en üst seviyede internet sayesinde. Daha çoğaltayım mı? yeni bir tasarım lazım. Ya da Brezilya da son bir senedir ekonomik kaosun sonuçları..Okulda alınan eğitim 1000 sayfalık kitaplardan ibaret!. Aç aynısı google da var, belki de daha fazlası.. Artık internet var… Bunu ister kabullenin ister kabullenmeyin.

. Her şeyden önce kendinizi her zaman geliştirmeli her işe saygılı olmalısınız .Ben grafikerim derseniz senelerce sayarsınız yerinizde. Bu bir yetenektir!


Saygılar
herkese iyi çalışmalar.
 

zozz

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
20 Eki 2008
Mesajlar
131
Tepkime puanı
2
sayın farukcagla cevabınızı yazdım saygılar sunuyorum.
 

grf.

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
18 Eki 2008
Mesajlar
29
Tepkime puanı
0
bu işin eğitimini almış bir grafik tasarımcı olarak şunu söyleyebilirim ki ilk önce yaratıcılık önemlidir okulda bu işin sadece teknik yönü vardır sana patates yemeğinin içine hangi malzemeleri ne kadar katacağını belirler gerisi sana ve hayallerine kalmış........
 

Nüket HOTALI

♾️Grafik Gurusu♾️
Katılım
27 Ocak 2008
Mesajlar
1,139
Tepkime puanı
35
Yaş
52
Web sitesi
www.hotali.com.tr
zozz,
yaziniza cevap yazmak istedim...
Şu ile başlayan cümlenizden konuyu hafife aldiniz fikrine sahip oldum. Meslegimizin, gerekliliklerini konuşmak, iyi sonuçlar doğuracaktır. Konuşamayip üzerine örtmek yerine, bu sitede ve benzeri ortamlarda daha çok konuşalım derim.
Grafiker ve grafik tasarımcı aynı mesektir. Grafik tasarımci, zamanın grafikerleri kendilerini, operatorlerin kendilerini ve toplumu kandirarak, ben grafikerim demesi sonucunda, farklarını ortaya koymak için grafik tasarimcilari eklentisine sahip olduğu bir süreçtir... Bu psikoljik bir süreç sanırım.
Müşterinin gözünde kan emcisiniz lafini meslegime yapilmiş bir hakaret olarak algiliyorum ve bu şuçlamanızı kabul etmiyorum. KAN EMİCİ degilim...
Müşterilerinde grupları var, aynen kalitenin farkina varan ve varamayan gibi...yada ucuzcu gibi...
Siz yazinizda zaten bir bilgisayar sistemcisi ve program egitimi almiş oldugunuzu yazmişsiniz. Buradan grafiker olmadiginiz fikrine sahip oluyorum. Ben grafik tasarim egitim sürecime, 1988 yilinda başladım. 2001 yilina kadar tezlerle boğuştum. Çok yaşli degilim. Bunun ötesi var. Çok daha eskileri; İhap Hulisi, 1920'de egitim için Almanyaya gitmiş. Bülent Erkmen ise benim doğdugum yil, 1972 de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirmiş... Bu örnekler uzayabilir. Sanirim yaşinizin yetecegi kadar eski. Grafik tasarim egitimi alamamak sizin sansizliginiz olmalı. Çünkü yazinizdan anliyorumki grafik tasarim egitimde verilen bilgilerin neler oldugunu bilmiyorsunuz. Sizin zamanizda da grafik bölümünü vardi.
Okul hemen hemen her meslekte oldugu gibi teoridir. (grafik tasarım egitimi artı uygulamadir)Okul sonrasi her ögrenciye pratik hakki, suan piyasi kaplamiş cahiller tarafindan, sorgulanmadan tanınsa, onların da hakki olan pratik ve program bilgisi, bir kurslu kadar hatta daha iyi olabilir.
Bu arada 2002 yilindan bu yana artpro ile yakinligim var.
Bir tasarimci artpro kulanmamali zaten. Bilmeli fakat kulanmasına gerek yok... Bilme nedeni ise, basilabilir nitelikte tasarim yapabilme olmalidir. Birakalimda artproyu operator kulansın. Herkez uzmanlaşsın ki işini iyi yapsin. Bir kolukta 30 kapruz taşimak marifet gibi gözüksede, sorundur... Ekibin her parçasinin ekmege ihtiyaci var. Hele hele söz konusu olan ambalajsa o kocaman bir dünyadir ve ambalaj tasarimcisinin işide en az bir silindir kazima (artprocu) operatoru kadar çok zordur. (artpro ögrenilmesi zor bir program)
Benim diyen grafikeri de siler tekrar çizerim. Cümlenizin açiklamasini buraya yazar mısınız?
 
Son düzenleme:
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst