Neler yeni

Yeni mesajlar Yeni konular En çok mesaj En çok tepki En çok görüntülenen

mavitayfa

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
30 Tem 2007
Mesajlar
575
Tepkime puanı
11
Minyatür, el yazması kitapları süslemek için sulu boya ile yapılan resimler hakkında kullanılan bir tabirdir. Ortaçağ Avrupası’nda el yazması kitapların bölüm başlarındaki ilk harfleri maden kırmızısı sülüğen ile boyanması anlamında Latince miniare’den gelir. Daha sonra kitapları süslemek için yapılan resimlere de bu isim verilmiştir. Bir kitap sanatı olan bu resimler de minyatür adı ile tanınmıştır. Yoksa minyatür, bir şeyin küçüğü demek değildir.
Türklerde resim ve minyatür sanatlarının tarihi, onların Orta Asya’da tarih sahnesine çıktıkları devirlere kadar uzanır. Eski Türk sanatının temsilcileri olan Uygur Türkleri, güzel sanatlar, özellikle resim ve minyatür sanatı sahasında önemli bir yer işgal etmişlerdir.
İran’da minyatür sanatı, on üçüncü ve on dördüncü yüzyıllarda İlhanlılar zamanında, onların saraylarında çalışan Uygurlu Türk nakkaşların getirdikleri Orta Asya Türk resminin tesiriyle başlamıştır. On üçüncü yüzyıldan itibaren İran, Orta Asya’dan bu ülkeye yerleşen Uygurlu sanatkârların tesiri altında kalmış, Maveraünnehr’e ve oradan bütün İran’a girip hakim olmuştur.
İslâmiyet’ten önce Orta Asya’da Uygurların üstün bir seviyeye çıkardıkları resim ve minyatür sanatı, İslâmiyet’ten sonra da çeşitli yollarla Anadolu’ya intikal etmiştir.
Osmanlı minyatürleri ise, III. Ahmet zamanına, yani Lâle devrine kadar İran ve Selçuk tarzında devam etmiştir. Osmanlılar Selçuklulardan daha dindar olduklarından ilk devirlerde daha çok tezhibe, hüsnühatta ve tezyini nakşa önem vererek, insan suretleri yapmaktan kaçınmışlardı. Osmanlılarda resmin ve minyatürün gelişmesi İstanbul’un fethinden sonradır.

Minyatürler, sanat bakımından daha çok metni açıklayan, manzara ve şahısları en küçük ayrıntılarına, hatta ağaçların yaprak şekillerine ve yüzdeki kirpiklere varıncaya kadar gösteren resimlerdir. Elbiselerin renk ve biçimleri doğru bir şekilde gösterilmiş olduğundan, eski kıyafetler hakkında da önemli bir vesikadır. Bununla beraber, minyatürlerde manzara kurallarına uyulmadığı gibi, elbiselerin renkleri de ışıklara göre değişmez. Meselâ kırmızı bir elbise ister uzakta olsun ister yakında, ister gölgede, ister güneşte bulunsun, hep kumaşın kendi renginde boyanır.
Birçok kişiden oluşan bir resimde uzakta ve yakında olanlar, birbirinden daha küçük veya büyük yapılmaz, hep bir boyda yapılır. Bu bakımdan minyatürlerde derinlik yoktur. Ne eşya ne de insanlar birbirinin arkasında gösterilmez, resimlerinin bir kısmı öndekilerle kapatılmaz. Ön ve arka plândakilerin mevkilerini göstermek gerekirse; öndekiler alta, arkadakiler aynı boyda olmak üzere derece derece yukarıya sıralanır. Ayrıntıya o derece önem verilir ki, uzaktaki bir dağda bulunan bir ağacın yaprakları teker teker gösterilir. Hatta o dağın tepesinde bir geyik yapılsa, gözüne varıncaya kadar çizilir. Yerdeki çiçeklerin ne çiçeği olduğu bile anlaşılır.
Mustafa Bektaşoğlu- Diyanet Aylık Dergi

Aşağıda Minyatür Sanatına ait çeşiitli örnekler yer almakta
siz de ekleyebilrisiniz....

minyaturb6mw8.jpg



17bg7.jpg


rzabbasixu2.jpg


levni1co3.jpg


kizkulesi7jteb6lb9.jpg


osmanltopkapsx6.jpg


rumelikavagi9wnqr5zm5.jpg


matraknasuhhl3.jpg


medine0npys9fl6.jpg
 
Son düzenleme:

Benzer konular

naklov

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
25 May 2007
Mesajlar
232
Tepkime puanı
10
guzel bir paylaşım (sadrazamım) emeğine sağlık..
 

asu

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
26 May 2007
Mesajlar
73
Tepkime puanı
1
sevgili mavi tayfa, bir de bu minyatürlerin kime ait olduğunu yazsaydın altlarına?
 

mavitayfa

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
30 Tem 2007
Mesajlar
575
Tepkime puanı
11
sevgili mavi tayfa, bir de bu minyatürlerin kime ait olduğunu yazsaydın altlarına?

Benim de aklıma geldi ama eser sahiplerinin tümünün bilgisi mevcut değildi yarım da olsun istemedim asu.... ancak şunu söyleyebilirim Osmanlıda Nakkaş Osman ve Matrakçı Nasuh en bilinen nakkaşlardan anladığım kadarıyla... bunun yanında İranlı nakkaşlarda önemli olmuş Levni + Rıza Abbasi + Behzad gibi...Burada ise üçüncü sırada birbirine sarılan sevgili minyatürü Rıza abbasiye ait + onun ardındaki Levniye ait...Sondan ikinci sıradaki Matrakçı Nasuh'un... Ayrıca bilgileriniz varsa paylaşırsanız da sevinirim tabiii:)
 

N/A1

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
30 May 2007
Mesajlar
702
Tepkime puanı
25
Yaş
43
bu güzel eserleri bizlerle paylaştığın için teşekkürler mavitayfa . Minyatür eserler resim sanatının tarihi gelişiminde önemli rol oynamışlardır. Zaman süzgeçinden geçip günümüze kadar gelen bu şaheser yapıtlar, sanat değerleri kadar geçmişe ışık tutan birer belge görevini de görmektedirler.
 

mavitayfa

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
30 Tem 2007
Mesajlar
575
Tepkime puanı
11
minyatürün çekiciliği "bakış açısı" yani bir resmin hem en ince ayrıntılarına varana kadar içinde + hem de tepeden kuşbakışı bakarcasına üzerindesiniz... belki felsefi bi yanı da vardır bunun bilemem :)
yorumlar için teşekkürler beraberce öğreniyoruz işte:)
 

asu

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
26 May 2007
Mesajlar
73
Tepkime puanı
1
ben tahminen ilk minyatürün fatih döneminden, ikincisinin matrakçı nasuh'a ait olduğunu söyleyebilirim çünkü matrakçı nasuh bir savaş fotoğrafçısı gibi çalışır ve resmettiği yerin topoğrafyasını çok ayrıntılı anlatırmış. üçüncü levni. dördüncü de o alabilir. beşinci, yedinci yaşayan minyatür sanatçılarımızdan nusret çolpan'a ait. altıncı ve sekizinci için bir tahmin yürütemiyorum. sonuncu da çolpan'ın olabilir. ama emin değilim.
 

mavitayfa

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
30 Tem 2007
Mesajlar
575
Tepkime puanı
11
Evet asu bahsettiğin minyatürler Nusret Çolpan'a aitmiş. Gerçekten de muhteşemler bikaç tane daha ekliyorum:)

anadoluhisari2xl4.jpg


kizkulesi2qk6.jpg


galatamevlevihaesizb6.jpg


galatadanwa1.jpg
 

asu

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
26 May 2007
Mesajlar
73
Tepkime puanı
1
yaşayan minyatür sanatçıları içinde hayran olduğum nusret çolpan hakkında bir de bilgi ekleyelim.

NUSRET ÇOLPAN

Ekim 1952 Yilinda Bandirmada dogdu Ilk ve Orta egitimini Bandirma’da tamamladi Daha sonra
ISTANBUL’DA Zincirli kuyu meslek lisesini ve Yildiz üniversitesi Mimarlik fakültesini bitirdi .

Bu yillarda tip tarihi enstitüsünde Prof. Doktor A .Süheyl Ünver ve Azade Akar’dan Türk süsleme
sanatlari dersi aldi ve minyatür çalismaya basladi .

Kendisini Kanuni devrinde yasayan Matrakçi Nasuhi isimli sanatçi çok etkilemis... Mimaride
Kazandigi disiplin ve görüsten de faydalanarak Minyatüre kendine has bir çizgi ve renk getirmistir.
Ancak bunu minyatürün genel prensiplerine uyarak yapmaktadir , çalismalarinin hepsi özgün ve daha
önce yapilmamis konulardir.

Sanatçi yurt içinde ve disinda muhtelif sergileraçmis ve katilmistir.

27 yildir Minyatür çalisan sanatçinin yurt içinde ve yurt disinda degisik koleksiyonlarda yaklasik
Yaklasik 330 eseri bulunmaktadir.

(https://www.minyatur.8m.com/who is.htm)
 

Gelpcpc

⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Katılım
7 Eyl 2007
Mesajlar
223
Tepkime puanı
1
Yaş
48
Hepsi cok güsel ama sanırım o dönemlerde persfektif bilgileri yoktu ustalarımızın. herşey oldugundan buyuk yada kucuk yapmışlar .uzak veya yakın degil oldugu gibi resmetmişler..

Ama bu halleriyle bile insanı içine cekiyor minyaturler.
 

mavitayfa

🏆Pro Tasarımcı🏆
Katılım
30 Tem 2007
Mesajlar
575
Tepkime puanı
11
Hepsi cok güsel ama sanırım o dönemlerde persfektif bilgileri yoktu ustalarımızın. herşey oldugundan buyuk yada kucuk yapmışlar .uzak veya yakın degil oldugu gibi resmetmişler..

Ama bu halleriyle bile insanı içine cekiyor minyaturler.

" Birçok kişiden oluşan bir resimde uzakta ve yakında olanlar, birbirinden daha küçük veya büyük yapılmaz, hep bir boyda yapılır. Bu bakımdan minyatürlerde derinlik yoktur. Ne eşya ne de insanlar birbirinin arkasında gösterilmez, resimlerinin bir kısmı öndekilerle kapatılmaz. Ön ve arka plândakilerin mevkilerini göstermek gerekirse; öndekiler alta, arkadakiler aynı boyda olmak üzere derece derece yukarıya sıralanır."

Bahsettiğin şey Gelpcpc, Minyatürü diğer sanatlardan ayıran en belirgin özellik zaten:)
Yoksa Üstatlardan kaçar mı:)
 

asu

🏅Acemi Tasarımcı🏅
Katılım
26 May 2007
Mesajlar
73
Tepkime puanı
1
Hepsi cok güsel ama sanırım o dönemlerde persfektif bilgileri yoktu ustalarımızın. herşey oldugundan buyuk yada kucuk yapmışlar .uzak veya yakın degil oldugu gibi resmetmişler..

Ama bu halleriyle bile insanı içine cekiyor minyaturler.

keşke ilk sayfada minyatür hakkında verilen bilgileri okusaydın önce.:))
 

mebunar

🌱Yeni Üye🌱
Katılım
24 Nis 2008
Mesajlar
1
Tepkime puanı
0
elinize gerçekten bütün resimler çok güzel
 
Üst