Her kör satıcının bir kör alıcısı vardır. Değerli meslektaşlarım bu konuyu her kim açtıysa büyük bir hata yapmış
)) Bizler grafik tasarım emekçileriyiz. Bendeniz yaklaşık 10 yıldır bu piyasanın içindeyim. Freelance Tasarım fiyatlarına baktım ve çok şaşırdım neden mi? Çünkü bu fiyatların uygulanabilmesi için öncelikle bizim bir birliğimizin olması gerekiyor. Bilirsiniz kobilerin bağlı bulundukları meslek odaları falan vardır. Buna benzer birşey olması gerekiyor. Hani bazı meslek gruplarında bulunan ustalık belgesi falan bulunuyor ya onun gibi.
Çalıştığım firmaya tecrübeli grafiker alınacaktı gelen CV'lerden bir kaçını seçtik ve görüşmeye çağırdık. inanın bana yaklaşık 100 adete yakın başvuru oldu, 20 tanesini mülakata aldık. Zaten sözlü mülakatta kimin işin ustası olduğu veya çırağı olduğu anlaşılıyordu. Bu 20 görüşmeden sadece 6'sı gerçekten aradığımız eleman niteliği taşıyordu. %6 varın gerisini siz hesap edin. Düşünün bugün bir nüfus sayımı gibi Grafikiker sayımı yapılsa emin olun rakalmlar yüzbinlere ulaşır, memleketim insanı çok yetenekli bu konuda. Ama sorun burada değil. Peki Sorun Nerede? Çözüm üretebilmek için önce sorunu iyi tespit etmek gerekir.
Sorun aslında zincirleme gidiyor. Yukarıda vermiş olduğum rakam aslında bir Türkiye gerçeğini gözler önüne seriyor. Piyasadaki kalifiye grafiker sayısının yukarıdaki tespitten yola çıkarak %6 olduğunu varsayalım. Bu düşünceden hareketle, tanıtım ve tasarım çalışmalarını yapan metin yazarı - art direktör ve grafik tasarımcıdan oluşan bir ekibi bünyesinde bulunduran ajansların sayısını %6 olduğunu düşünebilirmiyiz.
Sonuç olarak iyi bir tasarım için iyi bir ekip şart. Piyasamızın büyük bir çoğunluğunu oluşturan tecrübesiz ve kurslar tarafından şişirilen grafiker bozuntularını (bu sözüm yeteneği olanlara kendisini geliştimeyi prensip adlendenlere değil), içinde ekip barındırmayan ajansların, matbaasına bir bilgisayar alıp da başına bir matbaa tecrübesi bulunduran bir grafikeri oturtup tasarım yaptıran ve en önemliside müşterilerin ACİL, UCUZ, KALİTE üçlemesini didik didik araştırmaları, günü kurtarma düşüncesinin bir eseridir.
Şimdi bu Freelance fiyatlarına da gelirsek ki buna gelinceye kadar birçok sorunu halletmemiz gerekiyor. Önce bizlerin işçi statüsünden çıkarılmamız gerekiyor. Kaçımız çalıştığımız firmada asgari ücretli çalışan olarak gösteriliyoruz bir bakın. Ya okadar çok çözüm bekleyen sorun varki, her biri ayrı bir tartışma maddesi.
Bütün bu sorunları öncelikle halledelim işte ondan sonra Freelance fiyatlarını yukarı çekeriz hiç merak etmeyin, zaten bu sorunlar halolmuş olsa inanın kimse freelance ile falan uğraşmaz sosyal hayatın zevkini çıkartır...
Konu başlığında dediğim gibi Her kör satıcının bir gör alıcısı vardır. Herkes yapabildiğinin en iyisini yapsın. İsteyen bedava yapar isteyen milyara hiç farketmez. Birliktelik şart.
Saygılarımla...