farukcagla
⭐Deneyimli Tasarımcı⭐
Ben nice mükemmel yetenekte tasarımcı gördüm
ama nedense bir çogu işsiz veya işçi.
Kendi kendime dedimki bu adamlar neden iyi bir iş kurmaz böyle işçi olarak çalışır.
Bir de patronlara baktım geneli pc yi açmayı bile zor beceriyor. Ama ticaret adamı.
Demek bunlar çok farklı şeyler diye düşündüm.
Bir maymun ve tilki ye baktığımızda en kilolu onlar olması lazım çünkü biri çok kurnaz biri de uzanamayacadı dal yetişemeyecegi meyva yok. Ama boy ve kiloları 5- 10 kilo.
Yani anlayacagımız çok iyi grafiker ve taasrımcı olmak yetmiyor ya .
Her hal başka şeylerde olması lazım. Tabi bence
Her usta aşçı lokanta çalıştırmayı beceremez.
Her iyi lokantacı da iyi aşçı olmayabilir.
Önemli olan lokantacılığın kuralları ile, aşçılığın kurallarının iyi belirlendiği bir sistemi kurabilmek.
Zaten devletin görevi de budur.
Konuyu ormandaki hayvanlar ile açıklamaya çalışırsak devlet kanunlarından çok, ORMAN KANUNLARI ile açıklama cehaletine düşmüş oluruz, ormanda insanlar yaşamaz hayvanlar yaşar.
BU bakımdan her hayvanın hayatı kendine göre sosyaldir ve toplumsaldır ama en uygar ve en gelişmiş varlık insan olduğuna göre en sosyal ve toplumsal olanı da insandır.
Bu nedenle insan sadece TABİAT KANUNLARI ile yönlendirilmez, BEŞERİYET (insanlık) kanunları ile de yönlendirilir.
Bu kanunların içinde SOSYOLOJİ, EKONOMİ, PSİKOLOJİ gibi bilimlerin yer aldığı kurallar ve sistemlerin disiplinleri de vardır.
BU bilimleri işimize geldiği yorumlayıp, bozup dejenere edemeyiz.
Örneğin kurnazlar patron olur, aptallar işçi olur diyemeyiz.
Ama cahiller başarılı, yetenekliler başarısız oluyor dersek, burada ciddi bir eleştiri veya suçlama var demektir.
Orman kanununun geçerli olmadığı ülkelerde, her sosyal ve ekonomik sınıfın içinde başarılı olanlar ve olamayanlar vardır. İflas etmiş nice patron, patron olmuş nice işçi vardır.
Devletin fırsat eşitliği yaratmaktaki adil tutumu orman kanunundan farkını gösterir.Fırsat eşitliği yaratan devlet ile yaratmayan despot ve baskıcı devlet arasındaki fark budur. İnsan hayatı ile orman hayatını ayıran çizgi ve ölçü de budur. Medeniyet tank, tüfek, lüks araba veya bilgisayar demek değil, bu demektir.
Sosyal devletin görevi, herhangi bir zulüme ve haksızlığa meydan vermeden sınıflar arasındaki eşlitsizliği ve adaletsizliği mümkün olduğu kadar yumuşatmaya, hak edene hakkını teslim etmeye çalışmaktır.
Bilginin ve yeteneğin cezalandırılmayıp, ödüllendirildiği... cehaletin özendirilmeyip, ödüllendirilmediği toplumlar insan kanunlarıyla, tam tersi ise orman kanunlarıyla yönetilir.
Bu nedenle sadece SOSYAL devlet kavramı yetmemekte, ilave olarak SOSYAL HUKUK devleti ifadesi yer almaktadır.
Bunun ne kadarı ülkemizde hayata geçirilmektedir, bu tartışılır ama, grafikerlerin veya onların patronlarının maymun veya tilki gibi hayvanlar örnek gösterilerek düşünsel bir sonuca ulaşmanın uygun örnek olmadığı kanaatindeyim.
Nice iyi tasarımcının işsiz kalması, eğitimsizlerin patron olması paradoksunu iyi tespit etmişsiniz ama, iyi tasarımcıları işsiz bırakanın cehalet olduğunu görmek yerine hayvanların beslenmesinden örnek vermeye çalışarak burada bir bilinmeyen ve anlaşılmaz bir nokta var diyerek belirsizliğe düşmüşsünüz.
Yazmış olduğum devlet kanunları ile orman kanunları arasındaki farkı iyice anlayabilirseniz, düğümlenmenin nerede olduğunu görebileceksiniz.
Ülkemiz insanlarını orman hayvanları ile kıyaslamak yerine, Avrupa ve Amerikadaki meslekdaşları ile kıyaslarsanız daha doğru düşünecek ve daha doğru yazacaksınız.
İnsan kanunlarına saygılarımla.
Son düzenleme: