Hocam; "tabi" kelimesi için iki -i ile yazılır demişsiniz?
Tabii; elbette, bu yüzden anlamında bir sözcük değil midir?
Tabi ile karıştırılır. Bir de doğal demektir....?
İkinci -i'nin okunuşu -b harfinden bağımsız ve vurguludur?
Hecelersek; ta-bi-i olmaz mı?
Farklı anlamlar olduğu kanısındayım...
Ancak arapça kökenli ve "tabi" anlamına gelir diyede biliyorum...
Saygılar...
Ben "tabii ki" kelimesini "doğaldır ki" kelimesinin Osmanlıcası olarak biliyorum.
Tabiat kelimesinden geldiği kanaatindeyim. Bu nedenle "tabii ki" kelimesi yerine,
"tabiatıyla" kelimesi kullanılır. Doğallıkla anlamındadır.
Elbette anlamında, şüphesiz ki anlamında kullanılan pek tabii kelimesinde de çift i olması gerekir diye düşünüyorum.
Konuşma dilindeki "elbette yaparım" anlamındaki "tabi yaparım" şeklindeki kestirme ifadede tek i kullanılması bence bizi yanıltıyor.
Ben tek i ile yazılan tabi kelimesi bilmiyorum. Duymadım.
Ama bağımlı, ilintili anlamına gelen ve a harfinin üzerinde uzatma aksanı olan ve taabi şeklinde okunan kelime ise, "marifet iltifata tabidir, iltifat görmeyen marifet zayidir" özdeyişindeki gibi, marifet (beceri) iltifata (övgüye-takdire) bağlıdır, takdir görmeyen beceri yitiktir, kayıptır... manasındadır.
Camii mi cami mi, tabii mi, tabi mi konuları dilimizin ince Osmanlı ayarlarıdır.
Burası bir grafik sanatı sitesidir, dilimizin çok ince ayrıntılarına ne kadar girebiliriz, bu ne kadar doğru olur? Ama, benim dikkat çekmek istediğim konu; çok daha genel ve vahim dil hatalarımızı gözler önüne serersek hiç olmazsa şu -mi, -mı, -de, -da, -ki eklerindeki yanlışlarımızı, akü şarj demek yerine akü şarz demek yanlışlarımızı, herkes demek yerine herkez demek yanlışlarımızı terk edersek... grafiker dediğimiz kişi görselin yanına koyduğu metinde de hata yapmamış olur.
Çünkü; metinsiz, başlıksız, yazısız, cümlesiz veya imlasız tasarım hemen hemen hiç olmuyor.
Fonta, yazı karakterine veya tipografiye gösterdiğimiz önemi gramere veya imlaya da, yani dilimize de göstermek zorundayız gibime geliyor.
Çünkü grafiker bir iletişimcidir ve her şeyiyle, fontuyla, görseliyle doğru mesaj vermek zorundadır.
Dilini bilmeyen tasarımcı istediği kadar program bilsin, bir tarafı eksik kalmış olmaz mı?
Göreceksiniz, bu konuyla yeterince ilgilenir ve birbirimizin dil yanlışlarını burada düzeltirsek, hepimizde o kadar çok imla yanlışı çıkacak ki, sonunda dilimizi yanlış kullanıyormuşuz iyi ki düzeltmişiz sonucuna bile varmış olabileceğiz.
İngilizceye gösterdiğimiz titizliği, Türkçemize de göstermeliyiz diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
Hocam nacizane bilgimle ''müzdarip'' kelimesi yanına ek aldığında yumuşayıp ''p'' değil de ''b'' harfine döner diye biliyordum. ( Eminim bu yazdıklarımda da birşeyler çıkacak )
Yok yahu korkmayın, o kadar da kusurcu başı değiliz.
Kitapım kelimesinin kitabım haline geldiğini sert sesli harf uyumunun yumuşak sesliye döndüğünü falan biliriz.
Amacımız üzüm yemek, bağcı dövmek değil.
Benim de bazı yanlışlarımı buldular, hem de konuyu ben açar açmaz, ilk benim yanlışım ortaya çıktı.
Ama muzdarip kelimesini müzdarip yazmanız hatalıdır.
Ama garip kelimesini ben garipim şeklinde değil de, ben garibim şeklinde yazabilirsiniz, sanıyorum, burada da siz haklısınız.
Ama illa ki hepimizin çok yaygın yanlışı olan şu -de ve -da ekleri ile, -ki ve -mi ekleri yok mu, onları çözersek epey yol alacağa benzeriz.
Alın bir örnek daha;
"p,ç,t,k harfleri
b,c,d,g harfleri dönüşür...
Kesinlikle bende böyle biliyorum"
ifadesi;
"p,ç,t,k harfleri
b,c,d,g harfleriNE dönüşür...
Kesinlikle ben DE böyle biliyorum"
şeklinde olmalıydı.
İlk hata dizgi yanlışıdır.
İkinci hata imla yanlışıdır. -de eki dahi anlamına geldiği için ayrı yazılmalıydı.
Sert seslinin yumuşak sesliye döndüğünü bilenler bile -de - da meselesini karıştırıyorlar.
Bu refleksimizi geliştirmeliyiz diye düşünüyorum.
Saygıyla.