Merhaba Arkadaşlar,
39 yaşındayım. Bir sürü işle uğraştım. Yaklaşık 13 yıldır satış işiyle uğraşıyor ve 3 yıldırda yöneticilik yapıyorum. Yaklaşık 1 ay önce Ps ile tanıştım ve yaklaşık 15 yıldır her gün elime almadan yaşayamadığım gitarımı bir aydır çalmıyorum. Baktım ki daha öğrenebileceğim ve aynı keyfi alabileceğim 3DS, Ae, Ai gibi bir sürü program var. 3 yıla kadar hepsini belli düzeyde öğrenip kafamda şimdiden şekillenmeye başlayan projeleri hayata geçirir ve keyif aldığım işten yüksek paralar kazanırım diye umuyordum. Hala da umuyorum. Zira yaptığım iş ne olursa olsun en yüksek fiyata yapmanın yollarını çok iyi biliyorum. Verdiğim eğitimlerde işi ile ilgili sizler gibi sorunlar yaşayan bir sürü insan tanıdım ve onlara tavsiyelerde bulundum. Ancak pareto kuralı diye tabir ettiğimiz 20'ye 80 kuralı her sektörde olduğu gibi burada da geçerli. (Kuralın ne olduğunu merak edenler araştırıp kendisi bulabilir.)
Ancak bi arkadaşın dediği gibi asgari geçim düzeyinin altında yapılan bir iş keyif olmaktan çıkarak ızdıraba dönüşür.
İş değiştirmek isteyen arkadaşlara bir kaç tavsiye de bulunmak isterim;
1. Yaptığın işte çok iyi olduğundan emin misin ? Gelişimin son noktasında mısın
2. Bulunduğun bölgede alınan rakamlar nasıl ve gerçekten vazgeçilmez misin?
Eğer yukarıdaki sorulara cevabın evet ise ya egoların çok güçlü ya da gerçekten çok iyisin (bunu yaptığın işlere aldığın eleştirilerle teyit etmelisin)
Eğer gerçekten çok iyi işler çıkartan bir vazgeçilmez isen, iş değiştirmeden önce yapman gerekenler şunlar olabilir;
1. Reklamını bütün sektörde iyi bir şekilde yapacak yöntemler bulmalısın. Reklam tanınmanın olmaz ise olmazıdır.
2. İş değişikliği yapmadan önce bazı maddi sıkıntıları bahane ederek (Ör. elektrik faturası v.s.) avans talep etmelisin.
3. Mümkünse işlerin en çok yoğunlaşacağını hissettiğin bir dönemde kuvvetli mazeretlerle izin alıp yokluğunu geçici olarak patronuna yaşatmalısın.
(Bunlarla patronuna kırıcı olmadan şu mesajı verirsin; ben iyi, tanınan ve tercih edilen bir çalışanım, paraya ihtiyacım var ve ben olmazsam para kaybedersin)
*** Bu tavsiyeler bazı arkadaşlara çok etik gelmeyebilir. Ancak Liberal bir dünya da bizleri modern kölelere dönüştürmeye çalışıp sanatı ve üretkenliği asgari geçim düzeyinin altına hapseden patronlardan emeğinin karşılığını istemenin yollarından biridir bu yazdıklarım.
Bununla birlikte açgözlü ve yetersiz isen sana kimse bir şey yapamaz. Ve patronunun para kazanmadığı, belki de kendi faturalarını dahi ödeyemediği bir sıkıntılı dönemde onu yalnız bırakmak aynı zamanda iş arkadaşlarını da yanlız bırakmak ve ORTAK KAZANCI zora sokmak bence çok affedilir bir şey değil. Ve Unutmayın ki dünya çok küçük; bir yandan para kazanırken bir yandan da insan biriktirmeyi, sektörde hem yarattığı işlerle hem de kişilik özellikleriyle tercih edilen birisi olmayı öğrenmek KARİYER yapmaktır. Yaptığınız işin sanatsal değerini sizden başkası ölçemez, ancak kazanacağınız parayı piyasa koşulları etkiler.
Umarım hepiniz (bu işi öğrenebilirsem; hepimiz diycem) bir gün tatmin edici düzeyde paralar kazanabilir ve yaşam kaygısından uzakta yaratım süreçleri yakalarız. Bu ara da büyük sanatçıların en sağlam eserlerini de kıtlık ve sıkıntı dönemlerinde ortaya koyduklarını da hatırlamak lazım
)
Hepinize sevgiler, saygılar.