Neden grafiker oldunuz?

"Renkler ve Zevkler Tartışılmaz" diye bir söz vardır....
Grafikerlik benim çok hoşuma gidiyor....
Kimisinin de gitmeyebilir......
Benim zevkim grafikerlik....

iki nokta arasına bir çizgiden başka herşey koyabilirsiniz. ne isterseniz. iki nokta ve bir çizgiden o kadar çok şey yapılabilir ki. insan yaptığı işlerin birde baskılı halini görünce daha bir heyecanlanıyor, seviniyor. bunu seviyorum işte...

ilkokulda kendime cetvelle çarpım tablosu hazırlardım,ortaokulda simetrik çizimlerle ve pergelle çizimlerle uğraşırdım lisede ise rapido ile aydınger kağıdına t cetveli ile çizimler uygulardım birde bakmışım bırakamamışım yaş otuz da kursa başladım daha sonra birde bakmışım 3 yıldır bu meslekle uğraşıyorum.

aslında benim bu işlere başlamam çok garip oldu. esasen bilgisayar programlamayı çok severdim bir gün asp ile web programcılığına girdim. baktım sayfa tasarlamadan asp yazmak zor geliyor bana o gün photoshop aldım ilk defa elime. o günden sonrada allah ne verdiyse bu işlere harcadım. ne yalan söyleyim bazen öyle yoğunluklar yaşıyorumki bırakıp bu işi bir çaybahçesinde garson falan olayım diyorum en azından geceleri uyurken beynim bu işlere yorulmaz ama kaç yıllar geçti halen bu işlerle uğraşıyorum.

çocukluğumda kağıda karşı hep bir ilgi duydum. devamlı kağıt üzerine resim ve yazı çalışmaları yapmayı severdim. Lisede bir büyüğüm matbaacılık bölümüne yazdırdı. seneler birbirini kovaladı. 15 sene dile kolay....

pcde oyun oynamak sıkıcı gelmeye başladığı zaman abimin ne yaptığı ilgimi çekti baktım değişik şeyler oturdum abimi izledim 2-3 sene boyunca bu şekilde pragramların temelini öğrendim gittiğim lisede de grafik tasarım bölümü var ve ilk dikkatimi çeken o oldu 2 sene dir grafik tasarım öğrencisiyim ama pc ile uğraşmaya bu sene başladık. kısaca abimden kaynaklandı ama bişeyler üretmeye bayılıyorum

tesadüfen oldu düşünmüyordum sonra kendimi içinde buldum dijital baskıdan başladım aynı anda folyo kesim yapmaya başladım ardından CNC operetörlüğü yapmaya... ondan sonra grafikerlik uygulama müşteri temsilciliği derken kendi işimi kurdum şimdi kurtulmak zor

gelişimi ,yeniliği seven birisiyimm. Grafik çizmekte öylee...daima gelişen ve kendını yenileyen bi alan .ve sınırsız hayal gücü.sizin tecrubelerinizin ve görsel zevkinizin ortaya çıkardığı işler...bilinçli seçtim bu alanı ..herşey sevmekle başlar bende severek başladım...

resim heykel okudum..çizerlikle başladım sonra iş makinaya sıçradı tasarımları makinaya taşıdım ve kaldım..

Daha olmadım ama olmak için çok çaba sarfediyorum.İnşallah olduğumda da diyecem ki; ''GRAFİKERLER.NET SEBEBİM SENSİN''

ılk okuldan berı resım cızıyorum..grafık tasarım bolmunu duyup arastrmaya basladgmda orta sondaydm ve unıversıteye kdr tek amacım grafık tasarım okumaktı ve olduda..nedenı sanırım yaratıcılıgı sevmem bı ıse bakıp bunu ben yaptım demek dunyanın en guzel seyı

Biyografi tarzında açıklayacak olursam;

1989 İstanbul doğumlu..
Grafik tasarımla ilk tanışması 2003 yılının Ağustos ayında İstanbul Matbaa Meslek Lisesine giriş yapmasıyla birlikte başlamakla beraber, Grafik Tasarımla aralarında mükemmel bir tutkunun başlamasına sebep olmuştur...
O günden günümüze Grafik Tasarımla yatıp kalkmakta ve bununla beraber 2008 yılı başlarından bu yana fotoğrafla ve fotoğrafçılıkla yakından ilgilenmekte..

Sevgiler...

Bende ilk okulda sürekli resim-çizim yapanlardanım, babam resim çizmeme fazla olumlu bakmıyor ressamlar bu ülkede aç geziyor, değer görmüyor senin için en güzel meslek mimarlık,mühendislik diyordu.Bu sözlerinden sonra resme fazla ağırlık vermemeye çalıştım ama yinede resim yapmayı çok seviyordum ve öğretmenim, çevredekiler resme yeteneğimin olduğunu söylüyorlardı.Lise bitene kadar ara verdim

Lise bittikten sonra photoshopu keşfettim kendi çabalarımla öğrendikten sonra kursa gittim ve 10 yıldır bu işin içindeyim bırakmayıda hiç düşünmüyorum çünkü işimi gerçekten severek yapıyorum

sanırım cevabımı sayfaların tamamını okumadan yazmışım...silemedimde iyimi :S ...

Reklam ajansım vardı bide grafikerim.. Baktım benden çok kazanıyor kapattım grafiker oldum.)) Bu işin esprisi tabi..

Resim yapmayı severim resim hocam bana bu dalın güzelliğini gösterince oldum hem sanat hayalarimiz isteklerimiz dışa vurumuysa eğer bende bunun en güzel yollarından biride bu

kötü yola düşer gibi düşüyor insan sonrada kurtuluşu olmuyor... bu işe giripte kurtulmak isteyen grafiker olamayan insandır saygılar

ortaokulda resim öğretmenim sende ışık var üzerine git dedi yönlendirdi sonra lisede grafik tasarım bölümü ile adım attım.Baktım üretebiliyorum ardından üniversite Allah yürü ya kulum dedi şimdi olmam gereken yerdeyim çok şükür...

arkadaşım tabelacıda çalışıyordu bende yanına çırak olarak başladım.. boya yapmaktı yer süpürmekti sticker ayıklamaktı montajdı her şeyi yapıyordum dedim bu böyle gitmez...sonra geçtim pc nin başına corelle başladım işe.sonra baktım photoshop... dedim öğrenicem photoshopuda internetten derslere baka baka öğrendim. sonra illüstratöre merak saldım ve öğrendim.. sonra dükkana bir çizim gelmişti 3d maxte yapılmış içimden dedim onu yapanda insan ... sosnra maxi öğrendim şu an ise web tasarıma merak saldım dreamweaver ve flash öğreniyorum... ne oldum değil ne olucağım önemli....

benim hikayem de bi garip...
üniversiteye giderken (işletme okudum) amatör olarak tiyatroyla ilgileniyordum. jübilemi bi tiyatro oyunu yazarak yaptım. oyunu bitirdiğim günün ertesi oyunun 2. baş karakteriyle tanıştım (başrol bendim tabi ).. sadece isimler değil daha fazlası tutuyodu yazdıım karakterde.. ve ben bilmeden aslında birilerince yaşanmış bişeyi oyuna dökmüşüm.. neyse o 2. başkarakter benim sevgilim oldu. dj'di ve arşivciydi. bana da bulaştırdı arşivciliği. o photoshop'u sadece bu iş için kullanıyodu ve ben de böylelikle tanışmış oldum. bulduğum albümlerin kapaklarının eksik kulakçıklarıydı, yok boyutlarıydı, A3e atınca neden minnacık kaldığı vs derken kendi kendime çözmüşümdür nedenlerini nasıllarını. daha sonraları bunu hobi olarak kullanmaya başladım. komik şeyler yapıyodum kendimce. aptalca şeyler. sonra msn listemde kim varsa herkesin ihtiyacı olduğunda bana brşeyler yaptırmalarını istedim. onlar bana ödev gibiydi. hep "bunu nasıl yaparım"ı düşündüm. bunu düşünmek çok hoşuma gidiyodu. satranç gibi geliyodu. daha sonra kendimi ifade etmek için kendime has çalışmalar yapmaya başladım. buraya kadar grafikerlik diye bi meslekten bile haberim yoktu. araştırdım sürekli kimler ne yapmış. neleri nasıl yaptıklarını sürekli (hala da) düşünür, bulmaya çalışırdım. kursa gidip diğer programları da öğrendim. tek sorun bi yerden başlamaktı artık. ailem her zaman karşı çıkmıştı böyle "antik kuntik" sanatsal şeylere. ama o savaşımın sonunda hiç beklemediğim bi anda babamın vasıtasıyla bir matbaada işe başladım. gerisi geldi ve gelmeye de devam edecek.. =))
mesleğimi seviyorum. alaylı da olsam!